17 Mayıs 2010 Pazartesi

Robin Hood

Zaman: 12. yüzyıl. Mekan: Sherwood Forest-Nottinghamshire, İngiltere.
Kahramanımız duvar yazarı bir çiftçinin oğlu, Robin Longstride. Dürüst, cesur, zenginden alıp fakire veren bir yardımsever.
Filmin ilk 10-15 dakikasında şu izlenimi edindim: Sahneler ezbere, ardı arkasına dizilmiş, kesik kesik. Oyuncuların rolleri filmin içinde erimiyor, asılı kalıyor. Asılı kaldıkça kendinizi veremiyorsunuz, dolayısıyla filmin içine girmekte ilk etapta zorlanıyorsunuz. Hollywood büyük prodüksiyonlarının bazılarında bu duygu yoksunluğu bütün o emeğe karşılık maalesef hissediliyor. Geçişler önemlidir sinemada, belki de en önemli şeydir. O geçişleri seyirci hissetmemelidir çünkü film başladığı andan itibaren siz o karanlık salonda başka bir dünyaya adım atarsınız, işte o andan sonra eğer film iyiyse, hayatın gündelik dertleri, sinemadan çıkınca ne yapacağınız, işinizle ilgili yapmanız gerekenler, almayı unuttuğunuz herhangi bir şey, yer etmiş dertleriniz aklınıza gelmez. Tünelden içeri girmişsinizdir bir kere. Tarihsel bir hikaye ise anlatılan, doğallık daha da önem kazanır. Düşünün 2010 yılında 12. yüzyılı beyazperdeden izliyorsunuz. Bu anlamda filmin başlangıcında sıkıntılar vardı. Filmin sanat yönetimi ise oldukça başarılıydı. 1937 doğumlu Ridley Scott’ın bu konuda iyi olduğunu biliyoruz. Oyunculara gelince, açıkçası Russel Crowe gerçek hayatta da, “delikanlı” tarzını benimsemiş birisi olarak role yakışmış. Erkeksi ve çekici. Cate Blanchett soylu dul ingiliz rolüne fiziği itibariyle de çok uymuş. Fransız Kralı Philip, Fransızlar’ın bohem ve her daim kafası karışık ruh halini perdeye iyi yansıtmış. Kral Richard’ın ölümüyle tahta gelen Kral John’un ise oyunculuğunun çok göz doldurmadığını itiraf etmeliyim. Seyredecek olanlar için hikayenin gelişiminden ve “yok artık” dedirten komik sahnelerinden söz etmeyeceğim. Şu kadarını söylemeliyim. İkinci perde birinci perdeden daha iyi başlamakla birlikte, özellikle filmin sonları Amerikan klişesinden kurtulamıyor. Yine de son sahneden öğrendiğimiz filmin ikincisinin çekileceği ve merakla bekleneceği.

Hiç yorum yok: